Sadaka-i Cariye Nedir?
Sadaka-i cariye, sürekli akış halinde olan hayır işlerine yapılan sadakalar için kullanılan bir terimdir. Vakıf kurmak, cami, sebil, çeşme, köprü, medrese gibi yapıları yaptırmak gibi işlerde verilen tasadduklar, faydalanıldıkça hayrın akışını sürdürdüğü için bu kategoriye girer.
“İnsan öldüğü zaman amelleri(nin sevabı) kesilir, üç amel hariç: Sadaka-i câriye, yararlanılan ilim ve ebeveynine dua eden sâlih evlât” buyurmuştur. (Müslim, Vasiyye, 14)
Sadaka-i cariye, bireyin maddi durumlarına göre değişiklik olabilmesiyle birlikte, Allah’ın rızasını kazanabilmek adına Allah yolunda harcanan her şeyi kapsar. Yol yapımına yapılan yardım, cami ya da medrese inşasına yapılan katkılar, önemli olmaksızın ibadet edildikçe sevapları devam eder. Ölen bir kişinin niyetiyle yapılan çeşme de Sadaka-i cariye kapsamında değerlendirilir.
‘Sadaka-i cariye’ devamlı kullanılan sadakalardır. Hz. Peygamber (s.a.s.), ilim ve sâlih evlattan başka, sadaka-i cariye kabilinden olan; mescidin, yolcular için inşa ettirilen evin, insanların istifadesi için akıtılan suyun, sağlığı tam iken verilen malın sevabının ölümünden sonra da kişiye ulaşacağını müjdelemiştir. (İbn Mâce, Sünne, 20)
Sadaka-i cariye, sevapların en yükseği olarak kabul edilir ve ölümünden sonra bile insanların sevap kazanmalarını sağlar. Cami, çeşme, yol yapımı, bol miktarda fidan dikimi, ilim eserleri yazma ve gelecek nesillere aktarma gibi birçok hayır işi bu kategoriye girer. Bunlardan herhangi birini gerçekleştiren insanlar Sadaka-i cariye ibadetini yerine getirmiş olurlar. Cami yaptıran kişi öldükten sonra da sevap kazanır ve çeşme veya yol yapımı gibi daha büyük işler, daha fazla sevap kazandırır.