Altın Alıp Kredi Kartıyla Ödeme Yapmak İsteyenlere Aracılık Yapmak Caiz Mi?
Akdin semen (satın bedeli) ve mebi (satışa konu olan mal) olmak üzere iki tarafı vardır. Bunların haysiyeti ve konumuna göre alışverişin şekli değişebilir, ismi farklı olabilir. Paranın peşin malın vadeli olması selam akdi, paranın vadeli veya peşin ama malın peşin olması mutlak bildiğimiz alışveriştir. İki tarafın mal olması trampa, her iki tarafın para olması sarf gibi farklı isimler alabilir. Altın karşısında para verilmesi sarf akdine girmektedir. Sarf akdi ise yapı itibarıyla farklı olduğu için özel hükmü vardır. Bu hükümlerin başında gelen ise peşinlilik ilkesidir. İslam hukukunda alışverişe konu olan mebi ve semen her ikisinin vadeli olması kesinlikle caiz değildir ve bu noktada ittifak vardır. Bazı noktalarda paranın peşin olması şartıyla malde veresiye olabilir bu da selam akdi diye tabir ettiğimiz alışveriş yapısına girmektedir. Bu alışveriş sarf akdi ise her iki taraf da semen (satış bedeli) ise her iki tarafın da peşin olması gerekir. Bir tarafta dahi vadeye tahammül edilmeyecektir.
Altın her ne kadar takı eşyası olsa da yaratılış itibarıyla paradır ve hukuken para olarak değerlendirilir. Böyle olduğundan dolayı siz parayı para karşılığında almış oluyorsunuz bunun karşılığında da sarf akdi yapmış oluyorsunuz. Sarf akdinde aranan en önemli şart peşinliliktir. Siz altını belki peşin olarak alıyorsunuz ancak karşılığında vermeniz gereken satım bedelini nakit olarak değil kart çekiyorsunuz. Altının vadeli alım – satımı el – cevap caiz değildir. Riben – nesa diye tabir ettiğimiz vade faizi işlemiş olur. Bu kardeşimiz aracı olduğu için günahkar olur çünkü sevaba yardım sevap olduğu gibi günaha yardım da günahtır.
