İki türlü mahremiyyet vardır.
1-) Müebbet mahremiyyet
2-) Muvakkat mahremiyyet
Muvakkat mahremiyette bir nedenden dolayı evlenme yasağı vardır ama o neden kaldırılacak olursa o yasak da kalkacaktır. (Kişinin hanımı varken hanımının kız kardeşiyle evlenebilmesi veya hanımının teyzesiyle halasını alabilmesi veyahut da evli bir kadınla evlenmek gibi) bunlar mahremiyyet çerçevesinde muvakkat olarak değerlendirilir. Bu bizim bildiğimiz gerçek anlamda bir mahrem değildir. (Yanında açılıp saçılması mübah olan bir kadın anlamında değil, evlenilmesi bir maniden dolayı yasak olan kadındır.) O mani kalkma ihtimali olan bir manidir, geçici olan bir manidir.
Müebbet mahremiyyete baktığımızda zaman (bizim anladığımız gerçek anlamdaki mahremiyyet budur.) Genelde üç kısma ayrılır.
1-) Karabet (akrabalık bağından) kaynaklı mahremler.
2-) Sihriyyet (dünürlük, hısımlık diye tabir edilen) evlilikten kaynaklı mahremlik
3-) Rada (Sütten kaynaklı mahremiyyet)
Sual sihriyyet (dünürlük, hısımlık diye tabir edilen) evlilikten kaynaklı olan mahremiyyete dairdir. Bunun kuralı; bir adam bir kadınla nikahlandığı zaman, bir kadın erkekle nikahlandığı zaman erkeğin akrabası kadına, kadının akrabası erkeğe mahrem olacaktır. Bu mahremiyyet erkek açısından farklı, bayan açısından farklı değerlendirilecektir.
Kadın açısından baktığımız zaman bir bayan bir erkekle evlenecek olsa velev ki henüz cinsel birliktelik yaşamamış olsalar bile erkeğin üst soyu ile alt soyu kadına mahrem (evlenilmesi haram) olur. Adamın babası, dedesi, dedesinin babası, çocuğu, torunu, torunun çocuğu mücerret nikahla bu bayana mahrem olacaktır. Erkek açısından iki aşama (nikah ve beraber olmak) vardır. Birinci aşamada nikah yapması kadının üst soyunu mahrem kılar. İkinci aşamada ise beraber olması alt soyunu mahrem kılacaktır.
Yeni gelen kayınvalide (üvey kayınvalide) açısından düşündüğümüz zaman bir erkekle evlenmiş, erkekle evlendiği zaman erkeğin üst soyuyla alt soyu o kadına mahrem olur. Oysa damad (kızının kocası) erkeğin alt soyu değildir. Bunlara ise bu sirayet etmeyecektır. Dolayısıyla bu kadınla bu damad tamamıyla birbirlerinden yabancıdır, mahrem değillerdir. Evli olduğu için evlenemeyecektir ama evli olmayıp kocası o kadını boşasa veya kocası ölecek olsa onu almasında mahzur olmayacaktır. Hatta hanımı duruyorken bile hanefi mezhebinde tercih edilen görüşe göre almasında yine mahzur olmayacaktır.