Haram

Pırlantaya Zekat Düşer mi?

Zekata tabi olan malları taksim ettiğiniz zaman dört veya beş kaleme ayırmamız mümkündür. Altın, gümüş, para ve uruz dediğimiz ticari malları bunlar bir kalemdir. Saime dediğimiz yılın çoğunu otlakta geçiren süt ve nesil için tutulan yaylım hayvanların zekatı ayrıdır. Bir de arazi mahsulü diye tabir ettiğimiz öşürden elde edilecek olan mahsulün bir miktarının zekat namıyla verilmesidir. Bunları ayrı ayrı kalemde irdelesek de bizim sualimizde yönelik olan ve insanların daha fazla merak ettiği ticari mallar, altın gümüş veya paradır. Bu kabileden eğer bir insan bir malın ticaretini (al-sat) yapıyor ise o ne olursa olsun hangi taş olursa olsun (ister tahta, ister bakır, isterse de plastik) bu zekata tabi olan bir maldır. Ticaret malıdır.

Burada aslolan nemadır yani artıcı olmasıdır. Bu hakiki ve hükmi artıcılık olmak üzere iki şekilde değerlendiriliyor. Hakiki artıcılık fiziksel fiziksel olarak al-sat yapılan ticari mallardır. Hükmi artıcılık ise potansiyel olarak para ve alım gücü olan ki bu bildiğimiz günümüzdeki paralar, bir de altın ve gümüştür. Bunun haricinde bahse konu olan elmas, inci veya kehribar gibi değerli taşların kıymeti altın ve gümüşten daha fazla olsa da eğer kişi bunun ticaretini (al-sat) yapmıyorsa bunlarda hakikaten veya hükmen nema bulunmadığı için zekata tabidir diyemeyiz. Bu sualin soran kimse eğer kuyumcu ise yani bunların alım satımını yapan biri ise elbette zekatını verecektir ama bunu sual eden kimse kendisinin yanında bulunan  elmas, mücevher veya hanımının takılarını altın ve gümüş değilse bunlar ne kadar kıymetli olursa olsun zekata tabi olan mallar değildir. Bu kişi zekat vermekle mükellef değildir. Bu kişi zekat da alamayacaktır.

Zekat verebilmek için iki şart vardır.                                                                                                                               1-) Nema (artıcı olması)                                                                                                                                                 2-) Üzerinden bir yılın deveran etmesi. Zekat almaya mani olacak olan nisab içerisinde bu iki özelliğin bulunması şart değildir. Kişinin elinde asli ihtiyaçlarının dışında nisabı dolduracak bir mal varlığı var ise velev ki o mal ticari mal olmasın, altın gümüş olmasın, üzerinden yıl deveran etmiş olmasın bu kimse zekat alamaz. Dolayısıyla kurban kesmekle mükellef olur. Ramazan-ı Şerif ayında fıtır sadakasını vermekle de mükellef olacaktır.

Fetva Rehberi: Fatih Kalender

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu